Gerçek adı Cristiano Ronaldo Dos Santos Aveiro olan 1985 portekiz doğumlu dünyanın en ünlü ve yakışıklı futbolcusudur. Şu anda İngilterede Manchester United takımında oynamaktadır. Dünya kupasında yaşanan olaylardan sonra takımından ayrılmayı planlamaktadır. Ancak M.United onu bırakamaz ve de bırakmadı. Cristiano Ronaldo M.United için David Beckham takımdan gittikten sonra David Beckham'ın yerini doldurmak için alınmıştır. Yerini doldurmak futbolsal anlamda değil bir süper star anlamındadır. Gerçekten de Cristiano Ronaldo dünyada en çok hayranı olan yıldız futbolculardandır.
Sporting Lisbon'dan Manchester United'a 12.24 Milyon Pound karşılığında ilginç bir şekilde transfer olmuştur. Sporting Lisbon ve Manchster United takımları hazırlık maçı yaparlar. Bu maçta Sporting Lisbon forması giyen Cristiano Ronaldo Manchester United'a karşı devleşen futboluyla göz doldurmuş ve adeta tek başına oynayarak takımının kazanmasını sağlamıştır. Cristiano Ronaldo'yu çok beğenen Manchester United takımının Teknik direktörü Cristiano Rolando'yu transfer etmiştir. Cristiano Ronaldo Manchester United takımının 7 numaralı formasını giymektedir. Ayrıca Manchester United'da forma giyen ilk portekizli oyuncu olarak tarihe geçmiştir. Manchester United forması ile ilk sezonunda Sir Matt Busby Yılın Futbolcusu ödülünü almıştır.
2002/2003 sezonunda 25 maçta forma giymiş ve 3 gol atmıştır.
2003/2004 sezonunda 39 maçta forma şansı bulmuş ve 8 gol atmıştır, ayrıca FA Cup finalinde Milwall ile oynanan maçta forma giymiştir.
Euro 2004 de yıldızı parlayan oyuncu Portekiz milli takımının vazgeçilmez ilk 11'i arasında bulunmaktadır.
Dünya kupası 2006'ya damgasını da vuran üncü futbolcu CR, dünya kupasında ingiltereden takım arkadaşı Rooney ile yaşadığı olaylar İngiliz basında çok büyütülünce İngilterenden ayrılma aşamasına gelmiştir.
Onu diğerlerinden farklı kılan özelliği çok hızlı olması, inanılmaz bilek hareketleri ve çalım yeteneğine sahip olmasıdır. Oynadığı oyun göze çok estetik gelmekte ve futbol izleyenlere ayrı bir zevk vermektedir.
C. Ronaldo brçok bilgisayar oyunda çok iyi puanlar almış bir oyuncudur. Bilgisayar oyunlarında Cristiano Ronaldoyu alan takımlar çok güçlü olmaktadır.
C. Ronaldo birçok sevgili değiştirmiştir. Sevgilileri arasında birçok top model, manken, tv sunucusu da vardır. Ayrıca sevgililerinden biri Türkiye'de çok iyi tanınan eski Galatasarylı futbolcu Jardel'in kız kardeşidir.
Cristiano Ronaldo çok hayırseverdir. Endenozya'da olan Tsunami sonunda evsiz kalan bir baba ve oğlununa bir ev almıştır. Ayrıca 11 yaşındaki bu çocuğun tüm masraflarını üstlenmiştir. Bu davranışıyla kendisine hayran olanların yüzünü kara çıkarmamıştır.
Cristiano Ronaldo adı nereden gelmektedir? C. Ronaldo'nun babası eski Amerika Birleşik Devletleri Başkanı olan Ronald Reagan'ı çok sevmekteydi. Bu yüzden onun adını kendi oğluna koymuştur. Cristiano ronaldo babasını çok sevmekteydi. Ancak babasını 2005 yılının sonlarında kaybetti
Thierry Henry

Thierry Daniel Henry, (doğumu 17 Ağustos 1977, Les Ulis, Fransa) forvet olarak Premier League takımı Arsenal'de kulüp tarihinin ve milli takımın en golcü futbolcusu olarak oynayan bir futbolcudur.
Günümüzde futbolun en dinamik futbolcularından biri olarak görülen Henry, modern futbolun ihtiyaçlarını karşılayan bir oyuncudur. Bir forvet olmasına rağmen zaman zaman oyun kurucu özelliğini de gözler önüne seren Henry, birçok forvetin aksine bencil bir oyun anlayışına sahip değildir. Geleneksel forvetlerin dışında bir görüntüsü olan Henry hava topları da dahil olmak üzere her alanda mücadele ediyor. Orta sahadan top almayı seven, defansına yardıma giden, ince bilek haraketleriyle çalım atan, serbest vuruşlarda topun başına geçen, kornerlerde kafa golü kovalayan Henry, yaratıcılık, hız ve kombinasyonun bir bünyede buluştuğu bir forvet. Henry, dünyanın en zorlu liglerinden biri olan Premier League'de dünyanın en iyi golcülerinden biri olmayı başarmıştır.
Hayatı
Henry 2004 yılında Müslümanlığı seçmiştir. Henry, profesyonel futbol kariyerine Fransa'nın ünlü Monaco kulübünde başlamadan önce Fransa Futbol Federasyonu'nun futbol akademisi olan Clairefontaine'e gitti. Şu anda da teknik direktörü olan zamanın Monaco teknik direktörü olan Arsene Wenger tarafından henüz 17 yaşındayken Monaco forması kendisine teslim edildi. Ancak o dönemde Monaco forvetinden Brezilyalı yıldız Sonney Anderson bulunduğu için Henry, Wenger tarafından kanada yerleştirildi.
Monaco'da ön plana çıkan ve 1997 Ekim'de milli takım formasını giymeye hak kazanan Henry ilk kez Güney Afrika karşısında sahaya çıktı. 1998 Dünya Kupası'nda fırtına gibi esen Les Bleus'un başarılı isimleri arasında yer alan Henry kaydettiği 3 golle parladı. 2000 Avrupa Şampiyonası'nı da kazanan ve büyük bir başarıya imza atan Les Bleus'un kadrosunda yine 3 gol kaydeden Henry milli takımın değişmezi ve Avrupa futboluna da kısa sürede damgasını vuracak bir isim olduğunu gösterdi. 2003 Konfederasyon Kupası'na ev sahipliği yapan Fransa'nın değimez ismi olan Henry kupayı kaldıran milli takımın da sergilediği başarılı performansla "Turnuvanın Futbolcusu" onuruna layık görüldü.
1998 Dünya Kupası'nda kendisinden beklenenin çok üzerinde bir performans sergileyen Henry, İtalyan devi Juventus tarafından Monaco'dan transfer edildi. 1999 Ocak'ta 14 milyon pound karşılığında Torino ekibine transfer olan Henry yeniden kanat futbolcusu olarak oynamaya başladı ve yeni tanıştığı katı İtalyan defans anlayışı karşısında zorluk çekti. Bianconeri'de 12 maça çıkan yıldız futbolcu sadece 3 gol kaydedebildi ve Serie A'da beklediği zevki alamadı.
İtalya'da bekleneni veremeyen Henry, 1999 Ağustos'da 10.5 milyon pound karşılığında mentoru olan Wenger'in yönetimine geçmiş olan Arsenal'e transfer oldu. Monaco'da kanat oynattığı ve zamanla forvete kaydırdığı genç yıldızından istediği verimi alan Wenger, milli takımda da gol yollarında en öldürücü isim olan Henry'i yeniden forvet hattına oturttu. İlk maçla başlayan Henry fırtınası günümüze kadar neredeyse kusursuz bir şekilde gelmeyi başardı. Arsenal'de geçirdiği 7 sezonda Gunners tarihinin en golcü ismi olmayı başardı. 2005 yazında takım arkadaşı Patrick Vieira'nın Juventus'a transfer olmasıyla birlikte Arsenal'in kaptanı yapılarak onurlandırıldı.
Bir çok otoritenin Arsenal tarihinin ve Avrupa'nın "gelmiş geçmiş en iyi golcüsü" olarak gördüğü Henry 18 Ekim 2005'te Sparta Parg'a kaydettiği 2 golle birlikte Arsenal efsanesi Ian Wright'ın 185 golllük rekorunu tarihe gömerek Gunners tarihinin en başarılı ismi oldu. Henry, Arsenal formasıyla 190'dan fazla gole imza atarak tarihe geçerken, bencil olmayan futbol anlayışı ile her zaman takım arkadaşlarını da golle buluşturdu. Bir çok sezon takımın en çok asist veren oyuncusu olan Henry özellikle 2002 - 2003 sezonunda verdiği 20 asistle göz doldurdu.
Kuzey Londra'da yaşadığı en büyük hayal kırklığı ise 2001 Aralık'ta futbol sahasında ter dökerken Hampstead'daki 2.5 milyon poundluk evinin soyularak 40.000 poundluk eşyasının çalınması oldu.
Bir çok şilt ve ödül almış olan ve takımını rekorlar kırarak şampiyonluğa taşıyan Henry 2003 ve 2004'te FIFA Yılın Futbolcusu ödül töreninde finalist oldu. Arsenal'i Premier League tabelasında sırtlayan Henry, Futbol Yazarları Birliği Yılın Futbolcusu ödülünü ve PFA Yılın Futbolcusu ödülüne ikişer kez kazandı. 2004-2005 Arsenal'in Premier League'de şampiyon olamamasına karşın Thierry Henry Avrupa'da Altın Krampon ödülüne peş peşe 2. kez ulaştı. FIFA Dünya'da Yılın Futbolcusu ödülüne ulaşan Ronaldinho ise ödül töreninde yaptığı konuşmada Henry'i göstererek, Fransız yıldızın bu ödülü hak ettiğini ve onu geride bırakmanın büyük başarılı olduğunu söyleyerek Fransız yıldızı onurlandırdı.
Nike, Pro Evolution Soccer, Renault ve Pepsi gibi dev firmaların televizyon reklamlarında boy gösteren Henry bir zamanlar sevgilisi olan İngiliz süpermodel Nicole Merry ile 2003 Temmuz'da evlendi. 27 Mayıs 2005'te ilk çocukları Tea Henry'nin doğumunu kutlayan çift Hampstead Kuzey Londra'da yaşıyor.
"Yılın Fransız Futbolcusu" ödülüne 2005'te peş peşe 3. kez ulaşan Thierry Henry, 2000'de de kazandığı bu onurla birlikte toplamda 4. kez en tepede yer alan Fransız futbolcu olmayı başardı.
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:35 |
#2 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Andriy Shevchenko

Andriy Şevçenko Ukraynalı forvet oyuncusudur. 29 Eylül 1976'da Ukrayna'da dünyaya gelmiştir. Küçüklüğünde futboldan önce boksla uğraşan "Şeva" futbola Ukrayna'nın önde gelen takımlarından Dinamo Kiev'de başladı. Dinamo Kiev'de 1994 ve 1999 arasında 5 Ukrayna Ligi şampiyonluğu yaşadı. 1999 yılında Milan'a transfer olan Şevçenko İtalya'da 1 Serie A şampiyonluğu, 1 İtalya Kupası, 1 İtalya Süper Kupası, 1 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, 1'de Süper Kupa zaferi yaşadı. 2005/06 sezonun sonunda İngiltere'nin Chelsea takımına transfer oldu.
Kulüplerde yaşadığı başarılarını milli takım düzeyine de yansıtan Şevçenko 1 Mayıs 1996'da Türkiye ile yapılan hazırlık maçında ilk defa milli oldu. 63 kere milli formayı giyen yıldız 28 gol kaydetti. Ukrayna'nın 2006 FIFA Dünya Kupası'na katılmasında en büyük pay sahibiydi
Shevchenko 2004 yılında da Avrupa'da Yılın Futbolcusu ödülünü kazandı.
Başarılar
Ukrayna Ligi: 1994-95, 1995-96, 1996-97, 1997-98, 1998-99
Ukrayna Kupası: 1996, 1998
Serie A: 2003-04
İtalya Kupası: 2002-03
İtalya Ligi Süper Kupası: 2004
UEFA Şampiyonlar Ligi: 2002-03
UEFA Süper Kupası: 2004
Bireysel başarılar
Ukrayna Ligi Gol Krallığı: 1998-1999
Serie A Gol Krallığı: 1999-2000, 2003-2004
UEFA Şampiyonlar Ligi Gol Krallığı: 1998-1999, 2000-2001
Ukrayna Yılın Futbolcusu: 1997, 1999, 2000, 2001, 2003
UEFA En İyi Forvet 1999
Ballon d'Or: 2004
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:36 |
#3 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Zinedine Zidane

Zinedine Zidane, gerçek adı Yezid Zeynüddin bin İsmail Zidane olan, Cezayir asıllı Fransız futbolcu. 1972 yılında Marsilya'da doğdu. Futbol hayatına Cannes kulübünde başlayan Zidane ordan Bordeaux'ya transfer oldu. Bordeaux'da başarılı futboluyla dikkat çeken Zizou 1996 yılında 3 Milyon £ karşılığında Juventus'a transfer oldu.
Juventus'taki başarılı futbolunu milli takıma da yansıtan Zidane Fransa'nın FIFA Dünya Kupası'nı kazanmasında büyük pay sahibiydi. Finalde attığı 2 kafa golü kupaya Fransa'ya getirdi. O yıl FIFA tarafından Dünya'nın En İyi Futbolcusu Ödülüne layık görülen Zidane 2000 yılında ülkesinin Avrupa Şampiyonluğu'na uzanmasında gene büyük rol oynadı. Bu başarılarından dolayı 2. kez Dünya'nın En İyi Futbolcusu seçildi. 2001 yılında Juventus'tan 81 milyon $ karşılığında Real Madrid'e transfer oldu. İlk gittiği sezonda takımı Real Madrid ile Şampiyonlar Ligi kupasını kazandı. Finalde Bayer Leverkusen'e attığı güzel gol UEFA'nın sitesinde jenerik oldu. 2002/2003 senesinde Real Madrid'le İspanya Ligi Şampiyonluğu yaşayan Zizou, aynı yıl FIFA tarafından 3.kez Dünya'da Yılın Futbolcusu unvanını kazandı. Fransa Milli Futbol Takımı'nın 2004 Avrupa Şampiyonası'ndaki kötü sonuçları ardından milli takıma veda etti. Ama, Fransa'nın kendisine ihtiyacı olduğunu anlayınca geri döndü. Zidane Real Madrid'le 7 Mayıs'ta Villareal karşısında son kez sahaya çıktı. Kulüp takımları kariyerine son verdiğini, profesyonel futbol yaşantısına da 2006 FIFA Dünya Kupası sonrasında noktayı koyacağını açıkladı.
2006 FIFA Dünya Kupası`nda da otoritelere göre yükselen bir grafik çizip başarılı olan Zidane, final maçında Marco Materazzi`ye kafa atarak kırmızı kartla oyundan atıldı ve dünya kupasından önce aldığı karar gereği kariyerine son noktayı koydu.
Kazandığı Başarılar
FIFA Dünya Kupası
Şampiyonluk: 1998
Katıldıkları: 1998, 2002, 2006
Avrupa Futbol Şampiyonası
Şampiyonluk: 2000
Katıldıkları: 1996, 2000, 2004
Juventus ile:
UEFA Süper Kupa: 1996
Kıtalararası Kupa: 1996
Serie A Şampiyonluğu: 1996/1997, 1997/1998
İtalya Süper Kupası: 1997
Real Madrid ile:
UEFA Şampiyonlar Ligi: 2001/2002
Kıtalararası Kupa: 2002
La Liga Şampiyonluğu: 2002/2003
UEFA Süper Kupa: 2002
İspanya Süper Kupası: 2001, 2003
Kişisel Başarılar:
FIFA Dünya'da Yılın Futbolcusu Ödülü: 1998, 2000, 2003
Avrupa'da Yılın Futbolcusu (Ballon d'Or): 1998
Altın Top: 2006
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:36 |
#4 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Luís Nazário de Lima Ronaldo

Kariyeri
Luís Nazário de Lima Ronaldo, 22 Eylül 1976’da Bento Ribeiro, Rio de Janeiro, Brezilya’da doğan bir yıldız.
Brezilya Milli Takımı ve Real Madrid’de forma giyen ve kısaca Ronaldo olarak bilinen yıldız futbolcu ayrıca “O Fenômeno” yani “Fenomen” olarak da biliniyor.
Ronaldo’nun yüksek hızını kaybetmeden top sürme kabiliyeti, gol içgüdüsü ve gücü O’nun modern futbolun en tehlikeli ve iyi golcülerinden biri yapan en önemli özelliklerinden sadece bir kaçı.
Futbol dünyasının en çok tanınan isimlerinden biri olan Ronaldo, Latin Amerika’da tanrılaştırılan bir idol !
Dünya’nın bir ucundan öbürüne futbolun ne olduğunu bilen herkesin tanıdığı Ronaldo aşk hayatı, sakatlıkları ve tabii ki golleriyle günümüzün en önemli futbol şahsiyetlerinden biri.
Ronaldo ayrıca “FIFA Yılın Futbolcusu” ödülünü ilk kez 3 kere kazanan isim, bu rakama daha sonra şimdiki takım arkadaşı Zinedine Zidane da ulaşmayı başardı.
Ronaldo’nun futbol oynamaya olan yeteneği 14 yaşındayken görülmeye başladı. Brezilyalı futbol efsanesi Jairzinho, Ronaldo’yu 2. kulübü olan São Cristovao’da oynarken Brezilya Genç Takımı’na öneren isim oldu. Jairzinho gibi bir referans genç Ronaldo’yu Genç Takımın yanı sıra efsanenin eski takımı Cruzeiro’ya da sokmaya yetti. İlk önce Cruzeiro Esporte Clube’nin genç takımında oynamaya başlayan Ronaldo profesyonel kontrata imza atana kadar bekletildi ve ardından da kulübün en dikkat çekecek futbolcularından biri Mavi Beyazlıların bünyesine girdi.
Brezilya 17 Yaş Altı Milli Takımı’nda 16 yaşında geldiğinde 57 maça çıkan Ronaldo, kendisi için adını kullanan Jairzinho’yu utandırmadı ve kaydettiği 59 golle maç başına 1 gol ortalamasının üzerinde kısa süre sonra ne kadar büyük bir yıldız olacağının sinyallerini verdi. 1994’de Brezilya Milli Takım kadrosuna alınan Ronaldo zaten birçok yıldızı olan Brezilya’nın Dünya Kupası kadrosuna alındı ama Romario ile Bebeto’nun gölgesinde kalarak A.B.D’de düzenlenen 1994 Dünya Kupası’nda yedek kaldı. 94 Dünya Kupası döneminde Ronaldo’ya “Ronaldinho” adı verildi; bu ismi takmaktaki amaç kadroda yer alan Ronaldao ile karıştırılmasını engellemekti. Ronaldo bu ismi daha sonraları milli takımdaki en yakın arkadaşlarından biri olacak Ronaldo de Assis Moreira’ya (Ronaldinho) verdi.
Ronaldo’nun Avrupa kariyeri 1994 – 1995 sezonunda Hollanda ekibi PSV Eindhoven’a transfer edildiğinde başladı. Hollanda’ya transfer olan Ronaldo abisi sayılan Romario’nun kariyerini kendine örnek alarak hareket ettiği ve basamakları tırmanmayı başladığı kariyerinin en önemli yılında çok büyük bir patlama yaptı; Hollanda Ligi gol kralı olan Ronaldo, İspanyol devi Barcelona’nın ilgisini çekti.
1996 – 1997 sezonunda Barcelona’ya transfer edilen Ronaldo 37 maçta 34 gol lig de kaydetti. Copa Del Rey, ve Avrupa Kupa Galipleri Kupası da sayılacak olursa bu istatistik 49 maçta 47 gol oldu. Bir sonraki yıl ise Ronaldo Serie A devi Inter’e transfer edildi
1996 ve 1997’de peş peşe FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu seçilen Ronaldo, 1998 Dünya Kupası’nda ise sergilediği performansla hayal kırıklığı yarattı. Turnuva boyunca sadece 4 gol kaydeden Ronaldo’nun milli takımı finalde de ev sahibi Fransa’ya mağlup olarak kupayı alamadı.
Ronaldo’nun ciddi bir sakatlık geçirmesinin ardından finalde sahaya çıkması birçok soru işaretinin doğmasına sebep oldu. Sakatlığı tam olarak geçmeden maça çıktığına inanılan O Fenômeno’nun, sponsoru Nike’ın zorlamasıyla oynadığı iddiası ortaya atıldı. Bu dönem 4 yıl boyunca Ronaldo’nun kariyeri üzerine gelen kara bulutların yıldız futbolcuyu çok zorlayacağı yılların başlangıcı oldu.
Bir yıl sonra Ronaldo’nun derslere konu olan “diz sakatlığı” kariyerinin ciddi bir şekilde bitme noktasına kadar getirdi. Sağ dizinden çok ciddi bir şekilde sakatlanan ve aylarca antrenman dahi yapamayan Ronaldo için özel kum havuzları hazırlandı. Yürümeler, ter atmalar, diz güçlendirmeler, hafif koşular, kondisyon antrenmanları derken Ronaldo belki de bugüne kadar hiçbir futbolcuya gösterilmeyen ilgi ve alaka ve dikkat ile sahalara dönebilmesi için çalıştırıldı ve tedavi edildi.
Bu sakatlık ilk ve son olmayacaktı; 2000’de sahalara ilk dönüşünde Lazio karşısında sadece 7 dakika sahada kalabildi ve dizinden yine sakatlanarak bir kez daha yere yığıldı.
2 ameliyat ve 20 aylık iyileşme süreci oldukça sancılı geçti. Yine aynı süreç başladı; özel kum havuzları bir kez daha hazırlandı, yürümeler, ter atmalar, diz güçlendirmeler, hafif koşular, kondisyon antrenmanları derken Ronaldo 2002 Dünya Kupası’na yetiştirildi
Ronaldo, 2002’nin devamında 3. FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu ödülüne layık görüldü ve Inter’den Real Madrid’e 27.000.000 pound karşılığında transfer edildi. Bu transfer aylarca gündemden düşmedi. Bunu sebebi ise sadece Ronaldo değil aynı zamanda Real Madrid’e getirilen 3. Galactico olmasıydı. Inter teknik direktörü Hector Cuper ile yaşadığı problemler Ronaldo’nun Serie A şampiyonluğu yaşayamadan La Liga’ya bir kez daha geri dönmesine sebep olmuş ve Real Madrid’in Dünya yıldızlarını bünyesine katma programının 3. ismi yapılmıştı. Ronaldo, Galacticos taraftarının bağrına bastığı bir isim oldu; en azından kısa süre öncesine kadar!
Real Madrid’in Ronaldo ile ününü Dünya çapında daha da arttırma politikası işe yaradı; Ronaldo formaları Dünya’nın dört bir yanında Amerika’dan Asya’ya kırmadık reklam bırakmadı. Şan ve şöhretle Real Madrid’e gelen Ronaldo reklam kampanyasındaki başarısını Ekim 2002’e kadar sakat bekleyerek ilk başta gösteremedi. Ama Ronaldo’nun gelmesiyle patlayan bilet satışları O Fenômeno’nun yedek kulübesinde eşofmanlarıyla oturmasına rağen taraftarın her maçta O’na da ayrıca tezahürat yapmasına engel olmadı. Ronaldo sonunda ilk maçına çıktı ve Steve McManaman'ın pasıyla golünü de kaydetti. Ronaldo’nun henüz ilk maçında ortaya koyduğu performans bu yeteneğin bitmediği tam tam tersine bıraktığı yerden işine devam ettiğini taraflı tarafsız herkese gösterdi.
Ronaldo yine o bilindik tarzıyla sahadaydı. Çalımları, hızı ve şutları eskiyi aratmadı.
Ronaldo aynı güzel oyunu sezonun son maçında da sergiledi; Athletic Bilbao karşısında kaydettiği golle ilk sezonunu 23 golle tamamladı. Bu gol sayısı Şampiyonlar Ligi, ve özellikle Manchester United karşısında kaydettiği hat-tick’i kapsamazken 2003 O Fenômeno için çok daha önemli bir sene oldu. Ronaldo, Barcelona ile İspanya’da başaramadığını Real Madrid ile başardı ve yine 23 gol kaydederek tamamladığı sezonda Galacticos’u La Liga şampiyonluğuna taşıdı.
Ronaldo uluslararası arenada ilk kez 1994’de Arjantin karşısında forma giyerek boy gösterdi. 2002 Dünya Kupası’nda gol kralı olan O Fenômeno, 8 golle Altın Ayakkabı’yı kazandı. Ronaldo Bu 8 golden 2’sini final maçında ev sahibi Almanya’nın ağlarına gönderdi. Ronaldo aynı zamanda bu performansla Brezilya efsanesi “Siyah İnci” Pele’nin Dünya Kupası finallerinde kaydettiği 12 gollük performansı yakaladı. 12 gole ulaşan Ronaldo ayrıca, Dünya Kupası’nda 4 gol daha kaydedince Dünya Kupası finalleri tarihinin en golcü futbolcusu olma başarına erişecek. Ronaldo’nun daha önce kaydettiği 4 finaller golü ise 1998 Dünya Kupası’nda gelmişti.
Ekim 2005 itibariyle 90 kez milli olan Ronaldo’nun Sambacılar hesabında 57 golü bulunuyor
Ekim 2005 itibariyle 90 kez milli olan Ronaldo’nun Sambacılar hesabında 57 golü bulunuyor.
2 Haziran 2004 tarihi ise O Fenômeno için ayrı bir önem taşıyor. CONMEBOL 2006 Dünya Kupası finallerine kalabilme elemelerinde ezeli rakip Arjantin ile karşılaşan Brezilya’da Ronaldo kaydettiği 3 golle yaptığı hat-trick ile uzun süre konuşuldu. Ancak bu hat-trick pek alışık olunmayan bir hat-trick oldu çünkü Ronaldo 3 golü de penaltıdan kaydetti.
Ronaldo Nisan 1999’da futbolcu ve model olan Milene Domingues ile evlendi. Dünya’nın gözü önünde mutlu bir aile tablosu çizen çiftin evliliği 4 yıl sonra boşanmaları ile son buldu. Ronlado ve Domingues’in 2000 senesinde doğan Ronald adını taktıkları bir çocukları bulunuyor.
2005 senesinde ise Brezilyalı model ve MTV müzik televizyon kanalı sunucusu Daniella Cicarelli ile nişanlandı. Cicarelli ile Ronaldo kısa süre sonra çocuk beklemeye başladı ancak Cicarelli’nin düşük yapmasını ardından 3 ay süren ilişki sona erdi.
2002 Dünya Kupası, muhteşem Brezilya takımının asistleriyle süslediği Ronaldo için ayrı bir önem taşıdı her zaman. Dünya Kupası ve Brezilya Milli Takımı kulüp seviyesinde yaşayamadığı başarıları tatmasına sebep oldu. Hollanda, İspanya ve İtalya kariyeri yeteneklerini altında kaldı. Bireysel alanda yakaladığı başarılar kulüp seviyesinde kariyerine yaklaşamadı. 1998 ve 2002 Scudetto yarışını Juventus’a kaybetti. Bu dönemde doğal olarak kupaya uzanan Juventus efsanesi Alessandro Del Piero’nun gölgesinde kalmaktan kurtulamadı.
Futbolu bilenler; bir dönem sağ dizinin kurbanı olan Ronaldo’nun sakatlıklar boğuşmadığı bir kariyeri olsaydı adının bugün Mars da dahi bileneceğine inanır.
Formula 1’in can düşmanı A1 Grand Prix’i Ronaldo’nun da bir parçası olduğu dev bir motor sporları organizasyonu. A1 Brezilya Takımı’nın Brezilyalı efsane pilot Emerson Fittipaldi ile birlikte ortaklaşa sahibi olan Ronaldo yeni yeni tanınmaya başlayan ve Formula 1’in tahtını sallamaya çalışan A1 GP’de pilot olarak Nelson Piquet, Jr., Tony Kanaan ve João Paulo’yu kullanıyor.
Klüpleri
1990 - 1991 Social Ramos Klup (Rio): 12 Maçta/8 Gol
1991 - 1993 São Cristovão (Rio): 54 MAçta/36 Gol
1993 - 1994 Cruzeiro (Belo Horizonte): 60 Maçta/58 Gol
1994 - 1996 PSV Eindhoven : 56 Maçta/55 Gol
1996 - 1997 FC Barcelona : 37 Maçta/34 Gol
1997 - 1998 Inter Milan
Uluslararası Arenada Milli Takım Formasıyla: 35 Maçta/25 Gol
Uluslararası Arenada Sahneye Çıkması: 24.3.1994 vs Argentina (2:1).
Başlıca Şeref Ödülleri
1991 - Güney Amerika 16 yaş Altı Milli Takım Şampiyonluğu
1994 -Tetracampeón olmak için Brezilya Dünya Kupasına Katılan Üye
1995 - Kupa Amerika'da Brezilya adına şampiyonluk yaşamış
1995 - Hollanda Ligi'nin en iyi golcüsü
1996 - PSV Eindhoven Hollanda Kupasını Kazanmış
1996 - 1996 Olimpiyatları Futbol Turnuvas'ında Brezilya'ya
Bronz madalya kazandırmış
1997 - FC Barcelona'dayken Kupa Galipler kupası
1997 - Kupa Amerika'da Brezilya adına şampiyonluk yaşamış
Favorileri
Favori Kadın Aktör: Demie Moore
Favori Erkek oyuncu: Stallone
Favori Renk: Gök mavisi
Favori Ressam: Van Gogh
Futbolun dışında sevdiği sporlar): Tennis, masa tenisi basketball
Favori Ay:Eylül
Favori Hayvan: Pichichi (Alman çoban köpeği)
Favori Ülke: Brazil
Brezilya dışında sevdiği şehir: Barcelona
Favori Oyuncu: Zico
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:37 |
#5 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Edson Arantes do Nascimento Pele

Kariyeri
Pele, 1940 yılında dünyaya geldi. Futbola Bauru Atletic takımında başlayan Pele, 1955'te geçtiği Santos Kulübünde 1956'da A takımına alındı.
İlk Dünya Şampiyonluğunun 1958'de tattı. Yedekler arasında İsveç'e ***ürülen Pele oyuna girdiği zamanlarda başarılı futboluyla dikkatleri üzerine çekti ve Milli Takımın ilk onbirinde yer alarak kupayı kaldıranlar arasına girdi. 1962 Dünya Kupası onun için kötü bir dönemdi. Pele sakat olduğu için bu milli takıma çağrılmadı.
Futbolun taçsız kralı olarak adlandırılan Pele, 1970 dünya kupasında hem olgun bir futbolcu hem de dünyanın gelmiş geçmiş en iyi futbolcusu olduğu gösterdi ve Brezilya bu dünya kupasından da şampiyonlukla çıkarak 3 kez kupayı evine ***ürdü.
Her an her şeyi yapabilecek teknikte bir oyuncu olması, rakiplerin korkulu rüyası haline getirdi onu fakat o bununla şımarmak yerine kendisini daha da geliştirmeye çalıştı. 1974 yılına kadar oynadığı Santos takımında tam 1284 gol attı. O da tatilini ABD'de geçirdi ve New York Cosmos takımına transfer oldu. 1977'de de futbolu bıraktı.
Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük futbolcusu olarak gösterilen Pele, bütün dünyada futbol için ölçü ve hedef olarak gösterilmektedir.
Kariyeri
Kulüp Takımlarındaki Kariyeri
1956-1974 yılları arasında Santos formasıyla 1265 maçta 1124 gol attı.
1975-1977 yılları arasında Cosmos formasıyla 111 maçta 65 gol attı.
Milli Takım Kariyeri
1956 ile 1971 yılları arasında Brezilya Milli Takımı formasını giydi. Milli formayla 92 kez sahaya çıktı 77 gol attı.
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:37 |
#6 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Ruud van Nistelrooy

Ruud Van Nistelrooy (gerçek ismi Rutgerus Johannes Martinus van Nistelrooij) (Doğumu 1 Temmuz 1976) Hollandalı futbolcu. Şu anda Real Madrid forması giymektedir.
Yıldızı PSV Eindhoven'da oynarken parlayan Ruud 19 milyon pounda Manchester United'a transfer oldu. Başarısını bu takımda da devm ettiren Ruud 2002-03 sezonunda FA Premier League gol kralı oldu. Hollanda Milli Futbol Takımı formasını da giyen Nistelrooy takımının 2006 FIFA Dünya Kupası kadrosunda da yer aldı. Şu anda da İspanya'nın Real Madrid takımında forma giymektedir.
Kariyeri
1993–1997 FC Den Bosch 69 (17)
1997–1998 SC Heerenveen 31 (13)
1998–2001 PSV Eindhoven 67 (62)
2001–2006 Manchester United 219 (150)
2006-... Real Madrid
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:37 |
#7 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Michael Owen

Michael Owen, (d. 14 Aralık 1979, Chester-İngiltere). İngiliz futbolcu.
Kariyeri
Liverpool, Real Madrid gibi kulüplerde onamıştır. Futbol yaşantısına İngiltere'nin Newcastle United kulübünde devam etmektedir. Ayrıca İngiltere milli takımında da oynamaktadır.
Liverpool teknik direktörü Rafael Benitez'in isteği üzerine Real Madrid futbol kulübüne transfer olmuştur. Liverpool Michael Owen'ı sattıktan sonra Şampiyonlar Ligi Şampiyonu olmuştur. Real Madrid'te forma şansı bulamayan Owen bir yıl aradan sonra İngiltere'nin köklü kulübü Newcastle United takımına transfer olmuştur.
Almanya 2006 Dünya Kupası'na giden İngiltere Owen'ı da kadroya almıştır. İlk iki maçta güzel futbol sergileyen Owen futbolunu golle süsleyememiştir. Grubun son maçında İsveç maçının daha 2. dakikasında sakatlanıp maça devam edememiş ve sahalardan 6 ay uzak kalmıştır.
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:38 |
#8 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
David Beckham

2 mayıs 1975 yılında Leyonstone'de doğdu. 1.83 boyunda olan Beckham, Alex Ferguson'un keşfettiği yıldızlardan biri. 1992 yılında M.United ile profesyonel anlaşma imzalayan Bechkam, 8 yılda 254 maçta forma giydi ve 49 gol attı.
31 kez İngiliz Milli Takımı'nın formasını giyen Beckham, burada ise sadece 1 gol atabildi.
M.United ile 1996-97-98 ve 2000 yıllarında şampiyonluk gören Beckham, 2 kez Federasyon kupası ve Süper Kupa sevinci yaşadı. Yıldız futbolcu, en büyük mutluluğunun ise 1999 yılında Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanmak olduğunu söyledi.
1999 yılında dünyada Rivaldo'nun ardından 2. seçilen Beckham, son dört yıl İngiltere liginde "altın karmaya" seçilmeyi başardı.
David Beckham'ın İngiliz gazetelerinin manşetlerini süslemediği gün hemen hemen hiç yok gibidir. Gerek oynadığı futbolla gerekse sansasyonel yaşantısıyle Beckham, spor ve magazin basını için bereketli bir haber kaynağıdır.
Gazete manşetlerini Beckham'ın süslemesinde en az onun kadar ünlü olan karısı Victoria'nın da büyük rolü vardır.
İLK GOL GALATASARAY'A
1992 yılında profesyonel olarak M.United ile sözleşme imzalayan David Beckham, kariyerindeki ilk resmi golünü Galatasaray'a attı. 1994 yılında Şampiyonlar liginde M.United'ın Galatasaray'ı 4-1 yendiği maçta golünü atan Beckham, o günü unutamadığını belirtiyor.
İngiliz liginde ilk golünü ise 1995 Ağustos'unda Aston Villa'ya atan Beckham'ın unutulmaz golü de 1996 yılında kendi yarı alanından alıp Wimbledon ağlarına bıraktığı goldür.
TAKIM BAŞARILARI
1992 - F.A. Gençler Kupası Galibiyeti
1993 - F.A. Gençler Kupası Adayı
1996 - F.A. Birinci Lig Galibiyeti
1996 - F.A. Kupası Galibiyeti
1996 - F.A. Centilmenlik Kupası Galibiyeti
1997 - F.A. Birinci Lig Galibiyeti
1997 - F.A. Centilmenlik Kupası Galibiyeti
1999 - F.A. Birinci Lig Galibiyeti
1999 - F.A. Kupa Galibi
1999 - UEFA Avrupa Şampiyonlar Ligi Galibi
1999 - F.A. Birinci Ligi Galibi
2000 - F.A. Birinci Ligi Galibi
2001 - F.A. Birinci Ligi Galibi
SEVENİ KADAR SEVMEYENİ DE ÇOK
David Beckham; son yıllarda yıldız yetiştiremeyen futbolun anavatanı İngiltere'nin medarı iftiharı olmasına karşılık, seveni kadar, sevmeyeni olan hatta nefret edilen biri.
Sevginin nefrete dönüştüğü olay ise 1998 Dünya Şampiyonası'nda oldu. Çeyrek finalde Arjantin kaptanı Simeone'ye yaptığı sert ve gereksiz faulle kırmızı kart gören Beckham'a İngilizler "şampiyonaya veda etmelerini sağlayan oyuncu" gözüyle baktılar.
1998 yılından sonra sevgi şarkıları yerini küfüre bırakırken, bundan karısı Victoria ve oğlu Brooklyn de nasibini aldı.
Başlangıçta tezahuratlardan etkilendiğini belirten Beckham, artık bunları duymadığını söyleyerek seyircinin devamlı "en iyi" olanla uğraştığını iddia ediyor.
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:38 |
#9 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Gheorghe Hagi

Gheorghe Hagi 1964 yılında Romanya'da doğdu.
Galatasaray'la ilk tanışması Avrupa Sampiyon Kulupler kupası yarı finalindeydi. Genç Hagi Galatasaray'ın elenmesinde en önemli faktörlerden biri oldu. O yıllarda Galatasaray Hagi'yi transfer etmek istemişti ama Romanya'daki komünist rejimin de etkileriyle başarılı olamamıştı.Şimdi bundan yıllar geçti. Romanya'nın gelmis gecmis en iyi futbolcusu unvanını elinde tutan ve Romanya milli takımından 115. maçında ayrılan, Hagi Galatasarayda 3. sampiyonluğu yaşamak istiyor. Turkiye'de ikinci kez baba olan Hagi Galatasaray'a gelmeden önce FC Barcelona'da başka bir Galatasaray'lı olan Popescuyla birlikte oynuyordu.
HAKKINDA YAZILANLAR
Hakeme Tükürdü Yargılandı !
Ekonomisi yüzde 50 kominist, fikriyatı yüzde 100 kominist...Maçlarıyöneten hakemlerimiz bile''Devlet Memuru'' çıktı !!! Galatasaray'ın Romen yıldızı Hagi'nin, orta hakem ersoy a tükürdüğü için''devlet memuruna hakaretten'' yargılanmasına başlandı !!!
25 Mayıs 2001
Mini not: Hakemler yaptıkları asıl mesleklerinden dolayı değil, Federasyon yasasının 18.maddesi gereği ''devlet memuru' sayılıyor.
Galatasaray'ın Rumen yıldızı Hagi ifade verdi Türkiye 1. Futbol Ligi'nde Galatasaray ile Gençlerbirliği arasında yapılan maçta kırmızı kart görmesinin ardından orta hakem Erol Ersoy'a hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan Rumen futbolcu Gheorghe Hagi savcılığa ifade verdi. Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na avukat Fatih Volkan ile gelen Galatasaray'ın Rumen futbolcusu Hagi'nin, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Turgay Evsen tarafından yaklaşık 45 dakika süreyle ifadesi alındı. Hagi'nin kulüp tercümanı aracılığıyla verdiği ifadesinde, ''maçta haksız yere çift sarı karttan kırmızı kart gördüğünü ileri sürerek, orta hakem Erol Ersoy'a tükürmediğini, ayağına basmadığını ve saha içerisinde de hakaret etmediğini söylediği'' öğrenildi. Hagi, ifadesinin alınmasının ardından avukatı Fatih Volkan ile adliyeden ayrıldı. Soruşturma sonucunda Rumen futbolcu Hagi hakkında 3213 sayılı Futbol Federasyonu Kanunu'nun 18. maddesi gereğince hakemler devlet memuru sayıldığı için TCK'nın 266/1. maddesi uyarınca, ''Devlet memuruna hakaret etmek'' suçundan 2 aydan 8 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açılabilecek. Galatasaray ile Gençlerbirliği arasında 10 Mart 2001 Cumartesi akşamı Ali Sami Yen Stadı'nda yapılan ve Galatasaray'ın 2-1 kazandığı maçta Rumen futbolcu Hagi, kırmız kart görmüştü. Kırmızı kart görmesinin ardından yaptığı hareketlerden ötürü basında yer alan görüntüler ve suç duyuruları üzerine Hagi hakkında Üsküdar ve Kızılcahamam Cumhuriyet başsavcılıklarınca soruşturma başlatılmış, her iki soruşturma da ''Yetkisizlik'' kararı ile maçın yapıldığı ilçenin bulunduğu Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmişti.
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|
|
23-12-2006, 15:39 |
#10 |
Asil Kartallar
Giriş: 31-07-06
Yer: KARŞIYAKA!!!
Yaş: 19
Mesaj: 2,635
|
Cevap : Futbolcuların Hayatları
Ricardo Kaka

Ricardo Izecson dos Santos Leite (bilinen adıyla Kaka) 22 Nisan 1982^de Brezilya^da doğmuştur. Günümüz forvet kriterlerine uygun sürat çalım ve sert şutlarıyla son derece başarılı bir futbolcudur. Brezilya^nın Sao Paolo takımında yıldızı parlayan Kaka, 2003 yılında 8.5 milyon € karşılığında Milan^a transfer olmuştur. Şu anda A.C Milan^da oynamaktadır. Forvetin arkasında merkez orta sahada, ofansif orta saha oyuncusudur. Milan^da 22 numaralı formayı giymektedir. Brezilya milli takımının 2002 Dünya Kupası kadrosunda da yer bulan Kaka 2006 Dünya Kupası^nda da Brezilya milli takımı kadrosunda yer almaktadır.
Kaka şu ana kadar Brezilya milli takımıyla çıktığı 37 maçta 12 gol kaydetmiştir ve ayrıca dünya kulüplerinin de gözüne girmiştir. Bir çok kişi de merak uyandıran Kaka ismi ise küçük kardeşinin küçüklüğünde gerçek ismi olan Ricardo^yu söyleyememesinden dolayı Portekizce^de Ricardo anl***** gelen Caca kelimesini kullanmasından gelmektedir.
HAKKINDA YAZILANLAR
Milan^lı yıldız Müslüman oldu
Çizme^nin GÖZBEBEĞİ İSLAMİYET^İ SEÇTİ
Ülkesinin milli takımında da forma giyen ünlü futbolcu, İslamiyet^i seçmeden önce birçok kitap okuduğunu kaydetti. İşte o yıldız...
Brezilya futbolunun yakın zamanda yetiştirdiği en büyük yıldızlardan biri olan Milanlı Ricardo Kaka, İslamiyet^i seçti. Geçen günlerde Kuveyt^e yaptığı bir gezi esnasında Müslüman olduğunu ilan eden Kaka, İslam^ı seçmeden önce birçok kitap okuduğunu belirtti. Kaka yaptığı açıklamada, "Ben Müslüman olmak için doğdum" dedi. Brezilya^da genellikle fakir ailelerin çocukları futbolcu olurken, Kakan^ın ailesi Brezilya^nın önde gelen ailelerinden biri.
__________________
AcemiKaptan.Net
SİZE GÖRE PSİKOPATIZ,
ÖLÜMÜNE TARAFTARIZ,
ALAYINA İSYANKARIZ,
SÜRGÜNDEKİ KAPALIYIZ.!!
ÇARŞI!
|
|